1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ

BARIŞA İHTİYACIMIZ VAR

Geride bıraktığımız yılda maalesef barış açısından başarılı bir yıl geçirdiğimizi söyleyemeyiz. Türkiye’de barış çabaları konusunda bir arpa boyu yol ilerlenemediği gibi, yanı başımızdaki ülkelerde, özellikle Suriye ve Irak’ta süre gelen savaş milyonlarca insana hayatı cehenneme çevirmeye devam etmiş, en son  hayatları pahasına Afganistan da ki rejim değişikliği sebebi ile ülkelerini terk eden insanların yaşadıkları, barışın  adalet kadar değerli olduğunu hepimize göstermiştir.

İstanbul Sözleşmesinin bir gecede feshedilmesi sonrasında kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin artarak devam etmesi, faili meçhul cinayetler, işkence ve kötü muamale, ifade ve düşünce özgürlüğüne yönelik müdahaleler, mültecilere karşı yapılan ayrımcı politikalar gibi durumlar çatışma ortamının birer uzantısıdır. 

Irkçı saiklerle yakın zamanda Konya’da gerçekleştirilen saldırılar ve nefret söylemlerinin günden güne artmasının temelinde Kürt sorununun bugüne kadar çözülemeyişi yatmaktadır. Kürt sorunu en önemli insan hakları ve demokrasi sorunudur. Ve bu sorunun çözülebilmesi için yapılması gerekenler barış sürecinin yeniden inşa edilerek çatışma sürecinin tamamen bitirilmesinden geçmektedir.

Türkiye toplumu çok uzun yıllardır silahlı çatışma ortamını yaşamaktadır. Kürt sorununun çözümsüzlüğünün yarattığı silahlı çatışma hali, hayatın tüm alanlarını etkilemektedir. Artık barışın elde edilmesi için tek bir kişinin dahi çatışmalarda yaşamını yitirmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü yaşam hakkı, ne pahasına olursa olsun savunulması gereken en temel insan hakkıdır. Nitekim Birleşmiş Milletlerin kurucu belgesi olan BM Şartında da BM’nin amacının dünyada barış ve güvenliği sağlamak ve  korumak olduğu belirtilmektedir. 

1 Eylül Dünya Barış Gününün kutlandığı bu günde barışa olan özlemimiz ve ihtiyacımız hala devam etmektedir. Barış hakkı bir insan hakkıdır ve bu hak için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. 

Ayrıca Adli Yılın ilk günü ile 1 Eylül Dünya Barış Gününün birleşmesi nedeniyle yeni adli yılın toplumunuza barış getiren, huzur ortamının tesis edildiği bir yıl olması dileğimizi de ifade ediyoruz.

Şanlıurfa Barosu olarak barışın egemen olduğu, çatışmaların son bulduğu bir dünyada yaşamak için mücadelemizi sürdüreceğimizi ve barışın bu topraklara gelmesi için üzerimize düşen sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu tüm kamuoyuyla paylaşıyoruz.